Memleketimin ciddi bir sorunudur. Elim bir hadise meydana gelmeyedursun, o hadise üzerinden hem nalına hem mıhına çakmadan rahatlayamayız. Hele de ölümlü bir vaka ise tutmayın küçük enişteyi.
İstatistik tutmadım ama az-çok günlük haberleri yıllardır takip ederim. Mesleki sebeplerle ölen insanlar arasında doktorlar, üst sıralarda yer almıyordur. Sadece saldırılardan bahsetmiyorum. Kanunların, temayüllerin yarattığı boşluklar, ihmaller, imkansızlıklar, özel sektörün acımasız şartları gibi onlarca sebeple insanlar görevleri başında ölüyorlar. Bunların içinde düşük tahsilli beden işçisi de var standart bir doktordan çok daha fazla eğitim görmüş çalışanlar da...
Şimdi Dr. Ersin Arslan'ı kaybettik. Allah sevenlerine sabır versin. Gencecik bir adam. Zor, hakikaten çok zor...
Tam olarak kim, niye protesto ediliyor anlamadım ama doktorlar eyleme geçtiler. Geçsinler. Aktivizm güzeldir. Bir adam bir adamı kütür kütür kesiyorsa, bu olaya tepki gösterilir. Gösterilir de bu tepkinin üslubu nedir böyle? Nedir bu kutsal meslek yaratma çabası? "O sizin hayatınızı kurtarmak için doktor oldu, siz onu öldürüyorsunuz?" tripleri? Hayat kurtarmak için doktor olan kimmiş bana bi gösterin hele. Ne yüzle bizi kurtarması için doktora gidecekmişiz. Merhamet dilenmeye gitmeyeceğiz. Tamamen profesyonel bir hadisedir. İşini yaparsın, paranı alırsın. İyi insansındır, aldığın parayı, gördüğün saygıyı hak etmenin peşine düşersin. Değilsindir, başından savarsın. Biz konuyu bilmeyenler olarak ne desen inanıyoruz zaten. Hal böyleyken nedir bu "ben sizin için varım" havaları? Ulan hepimiz aynı lanet sınava girdik. Nasıl bölüm tercih edildiğini bilmiyor muyuz? Çok zor bir eğitimden geçiyorlarmış. Ya beni konuşturma şimdi. Oturup bir istatistik çıkarsınlar, aynı puanla girilen tıp ve mühendislik bölümlerinden kaç kişi okulunu öngörülen sürelerde bitirebiliyor. Çok zor şartlar altında çalışıyorlarmış. Hiç tersanede bulunmamış, hiç yüksek gerilim trafosu görmemiş, hiç metal tozu yutmamış, hiç maden ocağı koklamamış birisi için gerçekten büyük risk altında çalışıyorsun dostum. Bahsettiğim yerlerde çok kolay tedbirlerle önlenebilecek birçok kaza oluyor. Artık bunlar haber değeri bile taşımıyor farkında mısın? Ağır bakteriyel ortam ve enfeksiyon riski altında çalışıyorsun he mi? En son hangi doktor öldü enfeksiyondan? Diğerleri ölürken seni göremedik meydanlarda? Derdin ihmallerin önüne geçmek mi, yoksa doktorluğun şanını kurtarmak mı?
Şimdi birisi açıklasın bu protestoyu Allah aşkına. Nedir bu "hepiniz bir, biz bir" tavırları. Sanırsın diğer tüm meslek grupları toplandık, doktor arıyoruz kesecek. Özel sektör adamın aklını alır kardeş. Benimkini de aldı. Sebep? 17 yaşımdayken, ben başka bir kutucuğu işaretledim, sen başkasını. Senin etrafındakiler senin mesleğini övdü, benim etrafımdakiler benim mesleğimi. Ne bu elitist tavırlar oğlum o zaman? "Doktorsuz kalın" ne lan? Ben doktorsuz kalırsam sen de aç kalırsın. Adamsan bırak lan doktorluğu? Ne bu Şener Şen vari "satarım köyü" ağızları? Tam olarak hangi sebeple biz doktor olmamış zavallılardan saygı bekliyorsun? Evet ortada ölen bir insan var ve bu durum bazı komik şeylere yeterince gülmemizi engelliyor. Yarın inşaat mühendisleri çıksa "inşaatsız kalın da sokakta yatın hayvan evlatları" dese, önce inşaat mühendisleri güler lan buna. Siz kendinizi ne zannediyorsunuz oğlum? Yaşadığı hayattan, az maaş almaktan şikayet eden sevgili doktor abicim-ablacım. Eminim güney sahillerinde ufak bir bar açacak kadar para biriktirmişsindir. E hadi? Ne cephe gerisinden ateş edip, bizi tehdit ediyorsun?
Ben bu memlekette doktorlara duyulan inanılmaz saygının tükendiğini görecek kadar yaşamam. Etrafımdaki insanların, özellikle de büyüklerin, doktor deyince gözleri parlıyor. Tıp hekimliği dışında tahsilin kralını yapsan, 10 tane dil bilsen hava gazı. Tıp hekimi hep en çok saygıyı gören meslek olarak kalacak. Ama gün gelir de bu saygı biterse, sorunu biraz kendinde ara dostum. Çoğumuz bulunduğumuz yere tesadüfen geliyoruz. Ülkemizde hayat böyle. Hiçbirimiz kabiliyetlerimiz ölçüsünde meslek sahibi olmadık. Ara sıra neden burada olduğunu, hayatındaki bir saniyelik bir değişiklikle bambaşka işler yababiliyor olabileceğin ihtimalini hatırla. Vazgeç bu "bana saygı duyun" sevdasından...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder