Beynelmilel olmayan hiçbir doktrin ayakta kalamaz. Milliyetçilik yada ırkçılık bu iddianın en açık muhatabıdır. Avrupa'daki sağ akımlarla ilgili gün geçtikçe daha fazla haber düşüyor ajanslara. Yunanistan'da sol görüşlü sanatçı Pavlos Fisas'ın öldürülmesi en yeni gelişme. Avrupa'nın birçok bölgesinde olduğu gibi yunan sağı da bir yükseliş içerisinde. Sağ görüşlü kitlelerin yer altından yeryüzüne çıkışını Almanya, Fransa gibi Avrupa medeniyetinin temelini oluşturan ülkelerde de görüyoruz. Tabi belli değişikliklerle.
Irkçılık ve milliyetçilik birbiriyle kardeş olmalarına rağmen aynı şey değiller. Irkçılık doğrudan etnik temellere dayalıyken, milliyetçilik ortak dil-vatan ekseninde (farklı etnik kökenden bile gelse) bir birleşme üzerine kurulu. Başka bir deyişle ırkçılar için insanın sonradan seçeceği hayatın kıymeti az. Doğuştan değerin belli. Milliyetçiler içinse nereden geldiğini unutman kafi. Bir dile, vatana, milliyete bağlılığını ispatlaman yeterli. Bu bağlamda Fransa'nın sosyalist içişleri bakanı Manuel Valls'ın göçmen romanlar için kullandığı "evlerinde kalıp oraya entegre olsunlar" lafı, hem avrupa siyasetinde ezber bozuyor hem de solcu görünümlü milliyetçilerin yalnızca ülkemizde olmadığını gösteriyor.
Bu küçük ayrımı net şekilde ortaya koyduğumuzda, ırkçıların kendilerine bir "uluslararasılaşma" yolunu nasıl çizdiklerini daha kolay anlıyoruz. Bir milliyetçi, kendi milletinden olmayan diğer milliyetçilerle ortak paydalarda buluşamaz. Ancak bir ırkçı bugün, kendi ırkından olmayanlarla ortak paydalar bulabiliyor. Avrupa'da enternasyonel ırkçı birliklerinin sayısı ve boyutları hızla artıyor. Asgari müşterekler belirleniyor ve kendi tabirleriyle "piçleşmenin" önüne geçilmeye çalışılıyor. Temel hedefler olarak göçmenler, Romanlar, travestiler, Sintiler, eşcinseller seçilmiş. Seçilmiş derken, eskiden de hedeflerdi bu gruplar ama bugün öncelikli hedefler. En azından Yahudilerden ve zencilerden daha öncelikli. Çünkü daha güçsüz, daha etkisiz ve son derece kolay hedefler. Avrupa'nın değişik yerlerinden neo naziler, işte bu gruplara karşı örgütleniyor. İçlerinde ari ırk (hitler'in tabiriyle "kültür oluşturucular") yada saf Avrupalı bir topluluk isteyenler gibi, köprüyü geçmeyi bekleyen ortodoks nasyonalistler de var.
Yani batı güzel ama çevresi kötü. Yeni nesil oryantalistlere sevgilerimle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder